Mood Player

2 Nisan 2015 Perşembe

Throwback Thursday: K'NEX

Hepinize selamlar olsun Spartalılar!

Bu gece cehennemde yiyoruz! Sert bir giriş yapayım dedim. Bodoslama daldım çünkü bugünkü konumuz nispeten naif ve sevimli bir konu olacak. Dengeleyeyim istedim o yüzden. Bir döneme damga vuran, hayal gücünün sınırlarının maksimum derecede zorlanabileceği bir oyuncak olan k'nex'ten bahsedeceğim sizlere. Yaaa işte böyle...(Yine Andy Anderson sesi)

Çocukluğumuzda hepimizin irili ufaklı, güzel çirkin, eski yeni birçok oyuncağı olmuştur. Bu oyuncaklar ananız babanız tarafından size alınanlar olabilir, bir büyükten size veraset edilmiş olabilir veya sokakta bulunmuş olabilir bunun pek bir önemi yok. Önemli olan konu; o oyuncağın size verdiği ve hissettirdiği duygulardır. Güzel zaman geçiriyor muydunuz? Cevap evet ise şayet, bitmiştir. Cevap hayır işe şayet, kabalaşabilirim. Ama hepimizin de bildiği ve tecrübe edindiği üzere oyuncakların da kendi içerisinde bazı durumları var. Bir Action Man, bir Barbie ya da ne bileyim bir araba ile belli başlı şeyler yapabilirsiniz. Action Man'in donunu indirip mahalledeki Barbie bebeklerin peşinden koşabilirsiniz mesela. Ne kadar kreatif öyle değil mi? Tövbeler olsun. Bu samimi lakırdılarımdan sonra tekrar devam ediyoruz.

Dediğim gibi belli başlı şeyler yapılabildiği oyuncakları bir kenara bırakıp, biraz daha yaratıcı olmaya ve hayal gücünü geliştirmeye yönelik olan oyuncakları düşünelim isterseniz. Legolar mesela. Ya da gazetelerimizin eskiden verdiği karton maketler, kovboy kasabaları, Kezban'ı giydirmece falan filan. Bu gibi oyuncaklara focuslanalım mümkünse zira konumuz da bu doğrultuda gidecek sevimsizler. Gerçi bilmem bilir misiniz veya yaptınız mı ama legonun atası da mandaldır. Evet, pek tabi. Baya bildiğimiz çamaşır mandalı. Bunun bile oyuncaksız ortamda ya da mevcut oyuncaklardan gına geldiği zaman ne derece görkemli yapılara neden olduğunu bir bilseniz...Şu şekilde temeli atılırdı genelde:


Olası bir Eiffel Kulesi'nin temeli

Bu arada hiç denememiş olsa bir denesin bence. Tavsiye ederim çok eğlencelidir. Benim bile bir şeyler yapasım geldi ama burada yazı yazıyoruz değil mi? Hemen adamı yoldan çıkarmayın. Şimdi birazcık daha derinlere inelim bakalım...

HAYAL GÜCÜ VE GELİŞİMİ HEDEFLEME

K'nex 1992 senesinin başında Amerika'da ortaya çıkıyor arkadaşlar. Hedef kitle olarak 5-12 yaş kitlesi seçilmiş ve pazarlaması da ona göre yapılmış ilk başlarda. Tabi dünyayı bu derece saracak, böylesine manyakça bir ilgi ile karşılaşılacağına pek ihtimal vermemişler. Oyuncak 2 ana parçadan oluşuyor. Dişli ve çubuk. Kafanızda bir soru işareti kalmaması için onu da göstereyim:
Bilin bakalım hangisi hangisi...Peh.

İnsanların reklamların da etkisiyle k'nex'e saldırmaya başlamasından sonra inanılmaz derecede bir pazara sahip oldu üretici firma. Ülkemize geldi bahsettiğim gibi. Hatta ve hatta güzide gazetelerimiz 3'er 5'er parça verirlerdi her gün bir tane alana. Ne elemanlar gördüm ben gazeteyi değil de oyuncak için pazarlık yapan. "Feridun amca al şu parayı oyuncağı var gazete senin olsun." Bakkal da çıkıp "E ONU DA BÖLÜYÜM." demiyor ve kırmıyor tabi.Bakın daha oynamadan hayal gücü gelişmeye başlıyor. Hemen kopillikler. Oyuncak öyle bir tutuldu ki K'Nex: The Lost Mines adı ile bir bilgisayar oyunu bile yapıldı adına.

Şimdi şunu demeye getiriyorum; oyuncağın ne kadar pahalı olduğu veya ne kadar janjanlı olduğunun bir önemi yok aslında. Zaten k'nex çok pahalı bir bok değildi. Biraz öteye beriye para koyan herkesin alabileceği bir şeydi. Tabi bunu aldıktan sonra ağabeyiniz, ablanız, anneniz, babanız ve ne kadar akrabanız varsa hepsinin salça olması da kaçınılmazdı. Günümüz çocuklarını düşünerek okuyun olur mu? Onların tek bildiği ve tek yaptığı şey tabletten, bilgisayardan oyunlar oynamak. Parmak kadar çocuk bile telefonu eline aldığı zaman tuş kilidini açıp kaydırmaya başlıyor. Ulan sanki doğuştan böyle doğuyorlar, upgrade edilmişler gibi. Sen daha konuşamıyorsun bile. Tek yaptığın şey altına sıçmak ve ağlamakken sen nasıl kaydırıyorsun onu eşşoğlusu?

Her neyse TBT dedik tadında kalsın. İşte zamane çocuklarını son derece eğlendiren, eğlendirirken gerek yaratıcılığı geliştirme, gerekse bir şeyler öğretme olarak k'nex'i tek geçmişimdir her zaman. Benim de vardı ve deli gibi oynardım. Bunları oynarak inşaat mühendisi, makine mühendisi olmayı küçüklükten hayal eden o kadar insan tanıyorum ki...Şimdi onlar da okuyunca havaya girecek bak. Girin tabi. Yakışır. Peki neler yapılıyordu bu k'nex ile? Ben zannımca tekerlek, bisiklet, araba, uçak falan yapabiliyordum. Ama yazının sonuna gelirken ben size bu oyuncakla yapılan "sanat eserleri"nden bazılarını göstereceğim. Ağzınızı açık bırakacaktır muhtemelen. Ama dedim ya insan yaratıcılığını sınırlarını deli gibi zorluyor diye. Aynen öyleydi. İşte şimdi burada..İyi lan iyi tamam sustum. ALIN! 
Lunapark
Tilt
Dönem arabası
Jet
Ejderha
Pickup
Roller Coaster

Ve bunun gibi daha birçok manyaklıklar...Örnekler hoşunuza gittiyse eğer internetten daha başka şeyler de bulabilirsiniz. Ciddi anlamda çok enteresan yapıtlar var. Ben gözüme hoş gelenleri derlemek istedim sizler için. Ama buradaki asıl büyük emek, tabi ki bunları yapan ellerin. Büyük saygı duymak lazım. Her neyse sevimsizler, zihinlerinizde güzel kıpırdaşmalara, oynaşmalara nede olabildiysem ne mutlu bana. Bir dahaki tozlu yazıda görüşürüz. Kendinize iyi bakın.

Hoşçakalın!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder