Mood Player

14 Nisan 2015 Salı

Komşularımız, Addams Ailesi

Ufak bir aradan sonra tekrardan selam olsun sevimsizler!

Malum hepimiz kendi çapımızda yoğunuz. Ben de pek vakit ayıramadım ama merak etmeyin, geri döndüm. Tekrar kaldığım yerden sizi nostaljiye boğmaya devam edeceğim. Hadi itiraf edin, hoşunuza gitmeye başladı değil mi? Arada sırada böyle eskileri özler gibi oluyorsunuz. Ve tam o anda salçalı ekmek tadı veren bazı şeyler cezbediyor benliğinizi. İşte aradığımız sinerji bu. Tebrikler civanmertler.

Komşularınızı sever misiniz? Yani biliyorsunuz eskiden komşuluk güzel şeydi. Mahalle baskısından falan bahsetmiyorum bakınız. Kafanız karışmasın. Böyle anneniz babanız yokken çatkapı gelen bir yemek veya bir tatlı, ne bileyim çocuğu varsa onunla oynadığınız oyunlar, ailelerinizin geçirdiği güzel vakitleri falan düşünün. Hani "aa bunun oğlu bunun kızının peşine mayın döşemiş" gibi pis şeylerden bahsetmiyorum. Bunlar sevimsiz, gereksiz komşular. Şahsen ben ne kadar gariplerse o kadar daha çok severim.

Kendi çocukluğumda da çok garip komşularım oldu vesselam. Örneğin kendi 160 kilo, bıyıklı köpeği ise şu minnacık olanlar var ya hani -ama harbiden minnacık, el kadar- onlardan olan bir Mehmet amcamız vardı. Ya da camına sürekli top attığımızda "Ulan beni pijamalarla dışarı çıkartmayın şerefsizler!" diye bağıran Faruk amcamız...Sonra 7. kattan kafamıza odun atan Ayten teyzemiz mesela. Bir sürü güzel renkler gördüğünüz gibi? İşte bu gibi garip ve kimi zaman sevimli komşular, haneler için söylenen bir söz vardır bilir misiniz? "Ulan Addams ailesi gibi manyak oğlu manyaklar" Heh. Bugünkü konumuz Addams Ailesi nam-ı diğer Addams Family. Ele almayı düşündüğüm ama güzel arkadaşlarımın istekleri üzerine ileri çektiğim bir konuya hoşgelmişsiniz dostlar. Isınma turunu attığımıza göre, yavaştan hareketleniyoruz...

Peynir diyin bakıyım

FARKLI OL CANIMI YE

"Kült film" tabirini bilirsiniz. Ve ayıptır övünmesi, hepsi nostaljik filmlerdir. Hani öyle yeni olup da kült olabilecek çok fazla bir film yok. Bir elin parmaklarını geçemiyorlar. Ama eskiye dönüp baktığımızda kültleri saymaya kalkarsanız pek bir çaba göstermeniz gerekir. Addams Family akacağız dedik ama. O yüzden bizim işimiz kolay oldu. Biliyorsunuz ki komedi oldukça zor bir daldır aslında. Özellikle ve özellikle beyaz perdede. Korkudan sonraki en zor dal olduğunu düşünmüşümdür her zaman için. Nasıl ki korku filmleri bir süre sonra "teen-slash" e kaçıp işi bozduysa, komedi filmleri de bir dönemden sonra yalpalamaya başlamıştı elbette ki. Biz bozmayan dönemine gideceğiz ama. 1964'e...

Bu sevimli mi sevimli ailenin ilk maceraları David Levy önderliğinde 1964'te gösterilmeye başlanıyor ve inanılmaz beğeni topluyor. Keza o dönemki toplumu ele alırsak eğer, gerçekten de takdire şayan durumlar var ortada. Hem de kim ne derse desin o güzelim vintage dönem için çok hoş bir soluk.

Daha sonraları asıl mevzu 1991 yılında (evet uzun bir süre sonra) kopuyor ve The Addams Family, Barry Sonnenfeld kadrajında film olarak karşımıza çıkıyor. Hayata Paramount Pictures'ın desteğiyle geçiyor. Başrollerinde Anjelica Huston (ki müthiş oynamıştır) ve Raul Julia olan film son derece tatlı bir film sevimsizler. Eğer ki izlemediyseniz, kesinlikle izlemeniz taraftarıyım. Daha sonra 1993'te The Addams Family Values adında bir de devam filmi var. O da izlenibilir, güzel bir film olmuştur zannımca. Eski komedi filmlerine sempatiniz varsa hele, mümkün mertebe kaçırmayınız derim.

Ha belki hiç film sevmiyorsunuzdur değil mi, öyle bir ihitmal de var. O halde sizi çocukluğumuzun güzide kanallarından Fox Kids'te, The New Addams Family adıyla yayınlanan dizisine de alabiliriz. Ciddi anlamda o da çok sevdirmişti kendini. Yalnız orada Wednasdayi oynayan kız bildiğin şeytanın kızı. Rahatsız ediyor beni ona göre izleyin derim.

Size pek fazla spoiler falan vermek istemiyorum esasında. Bu fantastik ve tatlı aileden çok ufak bahsedeceğim. Öncelikle karakterlerle başlayalım değil mi?

Morticia Addams: Gotik mi gotik, tangoyu pek seven, son derece aklı başında, eline oklavayı aldı mıydı kaçılacak delik aranması gereken evin anaç insanı

Gomez Addams: Bıyıklarıyla nice canlar yakan, evin direği, son derece güzel kılıç kullanan, karizmatik ağabeyimiz

Fester Addams: Son derece korkunç gözükse de bir o kadar naif, Bülent Ersoy ile hemen hemen aynı mal varlığa sahip olan evin emmisi

Debbie Jilinsky: Çok afedersiniz ırıspı mı ırıspı, kendi içerisinde pek enteresan niyetler barındıran, kötü niyetli dadı

Wednesday Addams: Bana göre ailenin en büyük rahatsızı, son derece psikopat görünümlü, ruhunu şeytana satmış, gülümsemekle arası pek iyi olmayan, her gördüğümde "seni küçük orospu" dediğim evin küçük kızı (daha sonradan bu karaktere özel bir dizi yapıldı)

Pugsley Addams: Sevimli şişkolardan, 5 sığır gücünde, kimi zaman parlak fikirlere sahip ama sakin, doğumuyla aileyi hoş bir telaşa sürükleyen evin küçük oğlu

Eudora "Granny" Addams: Evin değişik hatta pek de normal olmayan büyükannesi, aynı zamanda da kendisi bir cadıdır efenim

Lurch: Evin uzun mu uzun, bir denileni ikiletmeyen, milli piyango vursa kuşağında olmayacak, Frankenstein görünümlü yardımcısı

Thing: Evde her şeyle uğraşan, her şeyi kurcalayan, olur olmadık yerde biten, okeye dördüncü olması bile istenmeyen bir el. Evet o sadece bir el.

Gerçekten dediğim gibi bence izlemeniz taraftarı olduğum, son derece gülebileceğiniz sahneleri olan kült bir aile bu aile. Özellikle konunun fantastik oluşu belki de çoğunuzun ilgisini daha çok cezbedecektir kim bilir? Atmosferin son derece güzel işlendiği, kurgunun da vasatın üzerinde olduğunu düşündüğüm bir yapım olmuştur her zaman. Babalar gibi de nostaljik değeri vardır. Günümüz komedileriyle kıyaslayabilirsiniz elbette ama unutmayın ki dönemi düşünürsek The Addams Family gerçekten çok sağlam bir iş. Temelleri bu kadar eskiden atılmış olmasa belki de ben şu an bu yazıyor olmayacaktım. Tansu Çiller gibi konuştuğumu fark ettim. Belki de siz şu an fanı olmayacaktınız. Kimine göre çok tatlı kimine göre itici gelebilen bir ailenin maceralarını tekrardan tavsiye ediyorum size. İşte yazının başında bahsettiğim komşular gibi bunlar. Kimilerine çok tatlı gelirler kimilerine de çok gereksiz.

Bir de bunun çok güzel bir şarkısı vardır arkadaşlar. Şöyle size nihavend makamında söyleyeyim ister misiniz? Tabi ki isteyeceksiniz:

They're creepy and they're kooky,
Mysterious and spooky,
They're all together ooky,
The Addams Family!

Their house is a museum,
When people come to see em
They really are a scream
The Addams Family!


Vay be yazarak söylediğimde sesim çok güzel oluyormuş lan onu fark ettim gencolar.

Bir de bu aile için oyunlar yapıldı siz onları pek bilmezsiniz. Onlardan da bahsedeyim azıcıkın. Run and gun türünde olup hafif de adventure kokan Nintendo tarafından yapılan oyunlardı bunlar. Çoğul eki kullandım çünkü bildiğiniz seriden bahsediyorum. Gayet başarılı da bir ticari başarı sağlamıştır. Tıpkı sonraki yazılarımda bahsedeceğim "Home Alone" gibi.

Gomez baba elinde kılıçla yardırıyor

Evet siz değerli sevimsizler. Bugünkü konumuzun da sonuna gelmiş bulunuyoruz. Umuyorum ileride Addams Ailesi gibi bir aileniz olur ve hiç sıkılmazsınız. Hem de çevremde bu tarz ailelerin olması çok işime gelir, eğlenceli olur. Sizinle ilgili yeterince iyi dilek diledim bence. Sizi hala sevmiyorum. Bir dahaki yazıda görüşene kadar kendinize iyi bakın,

Hoşçakalın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder